Pilav Üstü Felsefe

Lise yıllarında bir pilavcımız vardı, Çapa Pilavcısı. Selim Sabit yokuşunun başında küçük, tatlı bir dükkan. Okul çıkışlarında uğrar, ucuza nohutlu pilav, pilav üstü tavuk yerdik. Civardaki öğrencilerin uğrak mekanıydı. Kimse çok sevdiğinden ya da bayıldığından gitmezdi oraya. Makul fiyata karnını doyurmanın adreslerinden biriydi sadece. Öğrenciler yiyip içtiklerinin, giyip tükettiklerinin hesabını Devamı…

SİZE BİR PARÇA ELEM VEREBİLİR MİYİM?

Herkese gülmekler dağıtıyorum bugün. Şuncacık kahkaha olsun diyedir. Yarım kalan yazılar gibiyim. Kahrolası yazıtlardan korkuyorum. Eski zaman askerleri üzerime gelmeyin. Meşinlerle kargılarla gelmeyin. Kelimelerim tükeniyor ve yorgunum. İşkodralar beni anlatıyor. Çetinceviz mektubum gelmiş orta ikiden ayrılan çocuklar için vazifelidir.  Sözdizimine düşman vazifeler ülkesinden bahaneler ülkesine kaçıyorum. Daha neler diyorum, nasıl, Devamı…

SUDAN BAHANELER, HAYTALAR VE SUDAN ÜLKESİ

Kötü şiir yazınca diz kapaklarından vurulan o pek meşhur şair, bir gün Sudan ülkesinde haytalarla hayat üstüne hayyamvari diyaloglarını sürdürürken aklına dank etmiş: bir şeyler yapmalıyız. Bakınız bu bir biyografyadır! Eski mektepte kümeleşim arkadaşlarıyla bireysel hasbihallere meylederken, kantine düşen kurşun cemresiyle de diz kapaklarından vurulabilirmiş. Amancak bunu kendine yediremiyor. O Devamı…